Ya da sosyal medyada bir şeyi kaçırma korkusuyla sürekli ekran mı kaydırıyorsunuz?
Merak etmeyin, yalnız değilsiniz.
Modern dünyanın iki görünmez tetikleyicisiyle tanışın: Nomofobi ve FOMO.
Nomofobi, yani “No Mobile Phone Phobia” ilk kez 2008 yılında İngiltere’de bir araştırma sırasında tanımlandı.
Cep telefonundan uzak kalma kaygısı, öyle yaygınlaştı ki artık bir tür çağdaş bağımlılık olarak kabul ediliyor.
FOMO ise “Fear of Missing Out” ifadesinin kısaltması. İlk kez 2004’te literatüre girdi, ama asıl etkisini 2010’lu yıllarda sosyal medya sayesinde gösterdi.
Başkalarının hayatında olup biteni kaçırma korkusu, bireyleri sürekli çevrim içi kalmaya, anı değil ekranı yaşamaya itti.
Bugün bu iki duygu hâlâ sessizce davranışlarımızı şekillendiriyor.
• Odak süremizi kısaltıyor,
• Tüketim alışkanlıklarımızı hızlandırıyor,
• Pazarlama stratejilerini yeniden yazdırıyor.
Çünkü artık insanlar sadece ürün değil, erişim, güncellik ve bağlılık da satın almak istiyor.
Ve bu yüzden markalar için sadece ne sattıkları değil, nasıl hissettirdikleri de en az o kadar önemli.
Peki siz en son ne zaman gerçekten “çevrim dışı” hissettiniz?
#Nomofobi #FOMO #DijitalPsikoloji #PazarlamaTrendleri #TüketiciDavranışı